Süleymaniye Camii, Fatih ilçesinde bulunur. 16. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Süleymaniye bölgesi, Osmanlı döneminde kültür ve ticaret merkezi olarak kullanılmıştır. Günümüzde ise bir çok tarihi yeri de içerisinde barındırmaktadır.
Süleymaniye Camii, Mimar Sinan’ın kalfalık eseri olarak tanımladığıdır. Osmanlı Mimarisi’nin en önemli ve en özel eserlerinden biridir. İstanbul’un en güzel yerine inşa edilen caminin, 75 metre yüksekliğinde 4 minaresi vardır. Medreseler, subyan mektebi, kütüphane, hamam, hazire ve hastaneden oluşan Süleymaniye Külliyesi’nin bir parçasıdır.
Süleymaniye Camii Yapısal Özellikleri
Klasik Osmanlı Mimarisi’nin en iyi örneklerinden olan Süleymaniye’de, deformasyona rastlayamazsınız. Tarih boyunca çok büyük depremlere şahit olan İstanbul’da caminin tek bir çatlağının olmaması, ne kadar sağlam ve kaliteli olduğunun kanıtıdır. Cami, 53 metre yüksekliğinde devasa bir kubbeye sahiptir. Bu devasa kubbeyi de iki küçük kubbe destekliyor. Bu yönden Ayasofya’ya benzetilebilir. Yapının dört köşesinde üç şerefeli 4 minare bulunuyor.
Caminin en iyi özelliklerinden birisi de içerisinde hava akımı oluşacak şekilde inşa edilmesidir. O dönemde kullanılan yağ lambalarından çıkan islerden çıkan duman, hava akımı sayesinde kolayca temizleniyordu. Ayrıca isler caminin girişinde biriktirilip mürekkep yapımında kullanılıyordu. Süleymaniye Camii, her yönüyle bir mimari şaheser diyebiliriz.
Avluda dikdörtgen şeklinde bir şadırvan bulunuyor. Kıble tarafında ise Kanuni Sultan Süleyman ve eşi Hürrem Sultan resmi bulunan bir türbe, hazire bulunuyor. Caminin mihrabında çinilerle Fetih Suresi ve büyük kubbenin ortasında Nur Suresi yazılmıştır. Dönemin ünlü hattatı Hasan Çelebi tarafından yapılmıştır. Kubbe içerisinde gökyüzü görüntüsü vermesi için pırlantalarla, elmaslarla yıldızlar yapılmıştır.
Süleymaniye Külliyesi, şehrin en yüksek tepesine yapılarak, sultanın görkemini, şanını, gücünü göstermiştir. Yapımı toplamda 7 sene sürmüştür. İstanbul’un eşsiz siüeti üzerinde bir şaheser gibi yükselir Süleymaniye…
İstanbul’un Tarihi Mekanları adlı kategorimize göz atın.
Süleymaniye Camii Neden Dört Minareli?
Süleymaniye Camii’nin üç şerefeli 4 minaresi vardır. Bunun sebebi ise; Kanuni Sultan Süleyman’ın İstanbul Fethi’nden sonraki 4. padişah olmasıdır.
Süleymaniye Camii’nin Hikayesi
Süleymaniye Camii, ihtişamı ve büyüklüğünün yanında hikayesi ile de tüm dünyayı büyülüyor. Caminin yapımı tamı tamına 7 yıl sürmüştü. O dönemin padişahı Kanuni Sultan Süleyman bu kadar uzun sürdüğü için huzursuzdu. Caminin neden hala açılmadığını bilmiyordu ve o sırada halk arasında pek çok dedikodu yapılıyordu. Kanuni bir gün camiye gidip kendi gözleriyle durumu görmek istedi. Dedikodularda aynen bahsedildiği gibi Mimar Sinan, caminin ortasında oturmuş nargile içiyordu.
Sultan şaşırdı ve kızdı. Bu ne iştir diyerek Mimar Sinan’a sordu. Mimar Sinan’ın içtiği yalnızca suydu. Suyu fokurdatarak akustiğini ölçüp, sesi her alana aynı şekilde ulaştırmayı amaçlıyordu. Yalnızca bunun için 65 adet küp getirtip, ağızlarını dışarıya bakacak şekilde kubbenin eteklerine dizdi. Bu sayede caminin her bir köşesine, ses en iyi şekilde ulaşıyordu. Kanuni Sultan Süleyman bunu anlayıp, mimarı bağışladı.
463 yıl öncesinin bilimini kullanarak tüm heybetiyle Süleymaniye Camii yapıldı. Ayrıca şunu da bilmelisiniz ki Mimar Sinan öyle usta bir mimardı ki caminin neresini ölçerseniz ölçün, karşınıza Allah kelimesi ve katları çıkacaktır.
Süleymaniye Camii Konum için tıklayın.