İçindekiler (Ana Başlıklar)
İstanbul’a gittiğinizde mutlaka görmeniz gereken yerlerin başında adalar geliyor. Şehrin kirli havası ve gürültülü atmosferinden uzaklaşmak için Burgazada muhteşem bir tercih. Adımınızı attığınız andan itibaren burada yaşamak isteyeceksiniz. İnsanın ruh halini aniden değiştiren muhteşem bir atmosferi var. İstanbul içerisinde iseniz günlük tatilini geçirebilirsiniz, fakat şehir dışından ziyarete gelecekseniz mutlaka bir tam gününüzü ayırmanızı tavsiye ediyoruz.
Yunanca ismi Pyrgos olan tarihi ada telaffuzdaki benzerlik neticesinde dilimize burgaz olarak geçmiştir. Adanın tarihi Büyük İskender döneminde buraya bir kale yapılmasıyla başlıyor. zaten Yunanca’da Pyrgos kale demek.
Burgazada’ya nasıl gidilir?
Eğer Avrupa Yakası’nda ikamet ediyor iseniz Burgazada’ya Karaköy ve Eminönü’nden sabah saat 6:30’dan itibaren başlayan seferler düzenlenmektedir.
Kabataş Limanı adalara gidişte en çok kullanılan limandır. Çünkü adalara vapur, motor ve deniz otobüsleri gibi çok geniş yelpazede seçenekler sunar. Mevsim farketmeksizin düzenli seferler bulabilirsiniz. Adalara yolculuk görece biraz uzun sürdüğünden daha hızlı ve rahat bir ulaşım için İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO)’nide tercih edebilirsiniz.
Avcılar iskelesinden ise sadece yaz aylarında ve 9:15’de başlayan seferlerle adalara gidilebilmektedir.
Yok eğer Asya Yakası’nda iseniz, Bostancı Asya Yakası’nda en çok tercih edilen ulaşım noktasıdır.
Kabataştaki gibi deniz otobüsleri, vapur ve motor seçenekleri buradada mevcuttur. Mevsim farketmeksizin saat 6:00 dan başlayan düzenli seferler düzenlenir. Kabataş’tan kalkan şehir hatlarının ilk durağı Kadıköy İskelesi’dir. Kadıköy İskelesi’nden Kabataş’tan kalkan şehir hatları deniz araçlarına binebilirsiniz.
Kartal İskelesi’nde yaz kış düzenli sefer yapan yalnızca Prenstur firması vardır ve sadece motor ile sefer düzenler. Seferler saat 6:30’da başlar.
Maltepe İskelesi’de Mavi Marmara firması motor ile günde sadece üç defa sefer düzenler ve ilk seferleri 8:00’da başlar. İstanbulun bütün iskelelerinde hizmet veren deniz taksilerinden araç kiralayıp ulaşım sağlanabilir.
Malesef daha önce burgaz adada kamp yapılabilmesine rağmen artık akmp yapmak yasaklandı. Kamp kurmaya çalışanlara ise polis müdahale ediyor. Fakat Burgazada’nın en popüler denize girme yeri Madam Martha Koyu’dur. Ödeyeceğiniz cuzi bir miktar karşılığında burada denize girebiliyorsunuz. Burası kamp yapmak içinde en favori alanlardan birisiydi fakat kampçılar kamp sonrasında çöplerinin sorumluluklarını üstlenmedikleri için yerel yönetim tarafından yaptırım yoluna gidildi.
Sait Faik Abasıyanık’ın müzeye dönüştürülen evi
Şüphesiz Burgazada’da en iyi vakit geçirme yöntemi, bacaklarınıza kara sular inene kadar yürüyüş yapmak. Türk edebiyatının mihenk taşlarından birisi olan ve genç yaşta kaybettiğimiz Sait Faik Abasıyanık’ın ölmeden önce hayatının son dönemlerini geçirdiği bu ev, gerçekten de ölmeden önce hayatınızın son dönemlerini geçirmek isteyeceğiniz bir ev. Bu yüzden bacaklarınıza kara sular inene kadar yapacağınız yürüyüş sırasında mutlaka uğramanız gereken yerler arasında ilk sıraya yazabilirsiniz bu evi.
Gönüllü Caddesi
Bu cadde apaçık Burgazada’nın en güzel caddesi. Aşık olunacak evlerin hepsini bu cadde üzerine toplamışlar. Adanın doğal atmosferi altında bu evlerin etrafında dolaşmak mutlaka deneyimlemeniz gerekenler arasında ikinci sırada olmayı hak ediyor. Yanınızda bir fotoğraf makinesi bulundurmanızı şiddetle tavsiye ediyoruz. Çünkü bu cadde sizde karşı konulamaz bir fotoğraf çekme isteği uyandıracak.
Aya Yani (Ayios İoannis Prodromos) Kilisesi
Aziz Methodios tarafından 800’lerde inşa edilen Aya Yani adanın en önemli tarihi yapısı, adanın sembolü olabilecek kadar da karakteristik bir estetiği var. Methodios adaya sürgüne gönderilen bir aziz ve dram dolu bir hikayesi var. Bu tarihi yapıyı ziyaret edip, Methodios’in hikayesini öğrenerek maceranıza biraz da dram katabilirsiniz.
Hristos Tepesi ve Manastırı
Manastırın tarihine geçmeden önce bu tepeden seyredilebilen manzaradan bahsetmek istiyorum. Bu tepeden bakınca bütün adaları ve asya kıyılarını görebiliyorsunuz. Burada birkaç dakika durup zihninizi boşaltmalısınız.
Hristos Manastırı 867 yılında Bizanslılar tarafından Antik yunan kalıntılarının üzerine inşa edilmiş. Manasıtır 1800’lerin sonlarına doğru terkedilmiştir ve geriye sadece bir kaç yıkık kalıntı kalmıştır. İlginç olan bir bilgi ise bugüne kadar hiç bir restorasyon ve bakım çalışması yapılmamasına ragmen manastırın içerisinde hala yağmur sularını toplayan dev dört adet, kemerli yer altı su sarnıcı bulunuyor. Manastırın hemen yukarısında da bir Rum mezarlığı bulunuyor.
Rum Ortodoks Aya Yorgi Garipi Kilisesi
1917 yılında Bolşevik Devrimi sırasında Beyaz Ruslara da ev sahipliği yapan bu tarihi yapıdan içeri adımınızı attığınızda sizi İsa’nın Doğumunu müjdeleyen freskler karşılıyor. Bizans döneminde yapıldığı düşünülüyor.Aya Yorgi Garipi Kilisesi’ne Gönüllü Caddesini takip edip adanın kuzey sahillerine doğru ilerlenerek ulaşılabilir.
Burgazada Cami
Ada’da bulunan tek cami Gezinti Caddesi’nin kuzey cephesinde, sekiz cepheli kubbeli bir yapıdan oluşmaktadır.1953 yılında İstanbul’un fethinin 500. yıl dönümü adına yapılan camiyi Mimar Burhan Ongun tasarlamış. Eğer cuma günü ziyaret ediyorsanız civarında ki sebze ve meyve pazarını da görebilirsiniz.
Burgazada Cemevi
Iskelenin yaklaşık 200 metre güneyinde, tarihi 600 yıllık bir çınar ağacının yakının da bir de cemevi bulunur. Bu sokağın ismine de çınarlık sokak deniliyor. Her yıl muharrem ayında burada aşure pişirilerek ada halkına dağıtılır.
Burgazada’da nelerden kaçınmalıyız?
En önemli gördüğüm uyarıyı birinci sırada size aktarıyorum. Hafta sonu ve resmi tatillerde ziyaret etmekten mümkün olduğunca kaçının. Bu günlerde aşırı ziyaretten dolayı çok kalabalık olacağı için İstanbul’un merkezinden pek farkı kalmayacaktır.
İstanbul Gezi Rehberi için tıklayınız.